Evren ve Cosmos

Posted on Updated on

Hayata dair pek çok koşuşturma peşine düştügümüz şu zamanlarda bazende olsa insan farklı alanlarda kafa yormak gerek. Çoğu zaman kendimize sormaya tenezül bile etmediğimiz şu dünyada bir kerede olsun ertelediğiniz sorulara cevap aramaya ne dersiniz ?

Hadi ilk insanların yaptıkları gibi yapalım. Uzaklardan başlayalım. Onlar ki ilk olarak gökyüzüne bakmışlardır, olayları anlamaya calışmışlardır. O zaman hazır baştayken hemen bir soru soralım. Soru-geliyor: Ya ilk insan uzaya degilde kendini anlamaya calışsaydı Belkide Astronomiden çok çok daha fazla Biyoloji bilimleri ilerlerdi neden olmasın? Kısa bir soru ile beynimizi açtığımıza gore hadi yola devam edelim.

Tamam o zaman onlar gokyuzunu astronomiyi uzayı anlamaya calıştıklarına gore vardır bir hikmet diyelim bizde baslayalım.Sorulacak en temel sorudan başlayalım.Ayın Dunya etrafında donduğunu kabul edelim. Dunya’nın da merkezinde Güneş olan bir yıldızın etrafında dondugunu kabul edelim.Güneşinde Samanyolu Galaksi’si etrafında dondugunu kabul edelım. Bizim donuş eksenimizin merkezinde Güneş varsa Güneşin dönüş ekseninin merkezinde ne var?

Yakın bir geleceğe kadar buna sunulan fikir sadece bir bilim-kurgu ürünüydü.Ancak gelişen teknoloji ile kütleçekimsel etkili teleskoplar ile gözlemler sonucu bu bilim kurgu hikayesinin gercek oldugu kanıtlanmıştır. Evet bu hikaye “Kara Delikler(Supermassive Black Hole)”.

Nedir bu Kara Delik? Arastirmalar göstermişki !? Kara delikler kütleleri yeterli büyüklükte olan yıldızların yakıtları bitmesi sonucu yani nükleer reaksiyonların durması sonucu büyük bir patlama ile dış kabuğunu dışarı doğru fırlatıp çekirdeğini ise muazzam kucuklukte bir alana sıkıştırması ile gerçekleşir. Peki ne yapar bu Kara Delik? Muazzam kucuklukte muazzam bir kütleye sahip olan bu kara delikler haliyle muazzam bir yerçekim kuvvvetine sahip oluyorlar. Bu yerçekimi kuvveti o kadar büyük ki ışık bile bu noktadan kacamıyor. Saniyede 300 km ile hareket eden ışık bu muazzam yoğunluktaki kütleden kaçamıyor. Bu sebepten ki bu delikler kara olarak gözüküyor.

Kara deliğin içinde ne var? İşte burası tam bir bilim kurgu. Kimse bir kara deliğin içinde ne olduğunu içine giren bilgilerin başına ne geliceğini tam olarak bilmiyor. Kara deliğin olay ufkuna giren bir bilgiye olacakları tahmin edebiliyorlar ancak kara deliğe tamamiyle çekildikten sonrasını kimse bilmiyor.

Teorilerden birisi ise ilk kez Albert Einstein tarafından önce sürülmüş olarak Beyaz Delik teorisi. Uzay-Zaman ile ilgili pek çok çalışması olan Einstein’in fikrine göre her bir cisim bir kara deliğe kapılıyorsa muhakkak uzay zaman içinde farklı bir zamanda veya uzayda dışarı fırlatılması lazım. Diğer bir deyişle her bir kara delik farklı bir zamana ve uzaya açılan bir kapı. Ama burda şöyle bir durum söz konusu Kara Deliklerin olay ufkuna kapılan bir astronot hayal ettiğimizde astronotun her bir hücresine her bir usn’de muaazam derecede farklı yerçekimi kuvveti uygulanacak en son olarak astronot atomlarına kadar ayrışmış olacak. Durum böyleyken Beyaz Deliklerin varlığı altında bir Beyaz Delikten dışarı fırlatılan astronot atomlarına kadar ayrışmış şekilde farklı bir uzaya püskürtülecektir. Daha sonra Nebulaların çarpışması sonucu orda yeni yıldızlar doğacak doğan yıldızların yer çekimi kuvveti sonucu yeni gezegenler vs. oluşacak.

Bu da size tanıdık gelmiyor mu ? Evet sanki BigBang denen şey bunun gibi bir şey değilmi ? Neredeyse sonsuz kücüklükte sonsuz kutlede bir delikten dışarı dogru genisleyen bir evren. O zaman bir soru daha gelicek akla ilk patlama nerede ne zaman nasıl gerçekleşti?

Tabi bunların hepsi bir teori biz bu sorulara kafamız bunaldıkça sahilde çayımızı yudumlarken yada bir dönercide 2.5’luk dönerimizi yerken düşünürüz 🙂 Ancak başka sorularda bizi takip edicektir. Evren-Zaman-YerÇekimi ilişkisi. Tamam o zaman başka bir zamanda bunları düşünürüz. Şimdilik bu kadar soru ve düşünce yeter. Bir sonraki yazıda Uzay-Zaman bükülmesinde görüşmek üzere.

 

Resmin Kare ve Karekök Alma İşlemleri

Posted on

Görüntü işlemeye giriş niteliğinde olan bu projemizde resim üzerinde intensity transform işlemlerinden olan resmin kare ve karekök alma işlemlerini gerçekleyeceğiz.

Temel beklentimiz bu projeyi gerçekleştirirken dynamic range problemini, bir image üstünde pixel pixel işlem yapabilmeyi, resimdeki intensity değerlerinin yazılım dünyasındaki karşılıklarını ve yaptığımız değişiklerin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini öğrenmektir.

Özde ve sözde resmin kare ve karekökünü almak digital image’i bir satır ve sütün matrisi gibi düşünürsek (Aslında öyle değildir tek bir dizi olarak bufferda kaydolunur ancak anlaşılması kolaylık olması açısından böyle bahsedilir. ilerde image process on c++’ da bu konuya tekrar değiniceğiz)   matrisin her bir elemanını matematiksel anlamda karesini veya karekökünü almak(Elementer işlem) demektir. Bu noktada elimizde bir digital image’deki bunu matrise benzetmiştik, içindeki elemanların anlamı nedir bunu bilmek gerekir ?

Gri seviyeli bir image de elimizdeki matris değerleri resmin intensity yani parlaklık değerlerini verir. Bu da demek oluyor matris elemanları üstünde işlem yaparsak eğer resmin parlaklığı değişecektir. Doğal olarak kare alma işleminde resmin parlaklığının artmasını karekök işlemi yaptığımızda resmin kararması gerekmektedir.

Karşılacağımız sorunlar:

Yazının devamını oku »

C ile Bakkal Hesap Makinesi Yapma

Posted on Updated on

Bu yazımızda da Bakkal Hesap makinesi tarzında bi hesap makinesi düzenleyeceğiz. Basit tarzda bi hesap makinesi olacak ancak geliştirilmeye açıkdır.

Örnek Kodlarımız… Yazının devamını oku »

C ile Faktoriyel Hesaplayan Program

Posted on

Merhaba Arkadaşlar,

Bu sefer karşınızda yine bi’ C programı ile beraberiz. C fonksiynel bi’ programlama olmadığı için her ne kadar fotran ve matlabın kolaylığına sahip olmasıd aönemli ölçüde matematiksel işlemler yapılabilmektedir. Biz bu matematiksel işlemlere giriş olsun diye bi faktoriyel hesaplama programı yazacağız.

Program kullanıcıdan bi’ sayı alacak aldığımız sayıyı bi fonksiyona göndericez bu fonksiyon aldığı sayının faktoriyelini hesaplayacak sonra sonucu bastırmak için ayrı bi fonksiyona göndericez.

Faktoriyel hesaplamak için bi döngü kullanmamız lazım sayıyı bi önceki değeri ile çarpmamız lazım çarpım sonucunu ve bi önceki değeride bi yerde saklamamız lazım.

Niye bu kadar alt fonksiyon kullanıyoruz sorusuna gelirsek arkadaşlar biz şimdilik 3-5 satırlık kod yazıyo olabiliriz ama binlerce satırlık kodu main içinde yazmak hata kontrolu vb gibi bi çok konuda dez avantaj getiricektir.

Dilerseniz şimdi c kodumuzu yazmaya başlayalım; Yazının devamını oku »

C ile Şifreli Giriş Programı Yazma

Posted on

Merhaba Arkadaşlar,

Bildiğimiz üzere pek çok uygulamada kullanıcı adı ve şifre ile giriş yaptığımız olmuştur. Bu sebepten yola çıkarak C dilinde kendi uygulamalarımıza nası şifre koyacağımızı görücez. Bu yazımızda kullanici adi ve şifre isteyen C programı yazıcaz.

Program kodları aşağıda verilmiştir.

Yazının devamını oku »

Dizilere Başlangıç

Posted on Updated on

Bu yazımızda diziler ile ilgili standart okuma yazma ve 4 işlem yapmayı öğrenicez. Bilindiği üzere diziler string(katar) ve integer olmak üzere ikiye ayrılır. Matlab programınında temelini oluşturan bu dizi yapıları pek çok sayı kümesi ile işlem yapabilme ve elde ettiğimiz sonuçların tek tek ayrı ayrı değişkenlerde saklamaktansa bir değişkende saklamamıza yarar. Bunla iligili küçük bi örnek olması amacıyla klavyeden  girilen 10 sayıdan sadece 2 ye 3 bölünebilenlerin toplamını 3 e bölünebilenlerin toplamını bulduran farkını alan  ekrana yazdıran bi program yazalım.

 

Program kodları aşağıdadır. Ve yandaki üstde ki commentlerde ne yapılmak istenildiği açıklanmıştır.

 

Yazının devamını oku »

Netbeans Kurulumu ve C ye Başlangıç

Posted on

Merhaba arkadaşlar,

Bu yazımızda açık kaynak kodlu bi’ derleyici olan Netbeans’ı tanıyacağız. Öncelikli C programlamaya başlamış arkadaşlar ve ve alt fonksiyon işlevlerini kullanmaya kadar kendilerini geliştirmiş arkadaşlar bilirler ki artık standart derleyici ileri ile gelen derleme programları yeterli kalmamaktadır.

Netbeans derleme ortamı sadece C/C++ değil java C# gibi diğer programlama dillerini derleyebilmenize imkan sağlıyor. Bunun için sunmuş olduğu derleme ortamına birden fazla derleyici yükleyebilir, tercih ettiğiniz hızlı çalıştığına inandığımız derleyicileri Netbeans’e adapte edebilirsiniz. Yeri geldi bu derleyiciler arasında tercih değişikliği yapabilirsiniz.

Gelelim Netbeans kurulumuna … https://drive.google.com/file/d/0B1H4YhjfVdNNVldmZmhoc25ob2s/edit?usp=sharing…vermiş olduğum lin Netbeans’i indirebilirsiniz. Ücretsiz ve açık kaynak kodlu olarak sunulmaktadır.

Daha sonra benimde tercih etttiğim derleyici CygWin kurucaz (https://drive.google.com/file/d/0B1H4YhjfVdNNc3MyTzc2R0N2eEE/edit?usp=sharing… linkinden indirebilirsiniz)son ayarlatımızı yaptıktan sonra bitiricez..

Örnek olarakda bi C başlangıcı yapalım

Yazının devamını oku »

TI Tiva C Series İle Gömülü Sistemlere Giriş

Posted on Updated on

 

Tiva C series kartımızın Önden Görünüşü ve Referans Sayfası

 

Texas Instrument şitketinin geliştirdiği 80 MHz clock hızına sahip pek çok uygulama için kendi başına yeter bi karttır. İçinde SPI dan UART’a kadar adc ve dac dönüştürücülere kadar pek çok modül dahilidir. Sadece bu kart ile üstündeki LEDleri ve buttonları kullanarak led uygulaması yada analog ve digital giriş çıkış pinlerini kullanarak analog bi sinyali discrete ortamda işleyebilir çıkışta yine analoğa çevirebilirsiniz. İleri uygulamalarda motoro sürücü entegre kartları gibi modülleri de dahil edip motor sürme uygulamaları yada wi-fi modülü ilede wi-fi standartı üzerinden veri alışverişi yapabilirsiniz. Görüldüğü üzerine kendi başına çok gelişmiş ve iyi bi’ başlangıç için uygun bi karttır. Fiyatıda yine aynı şekilde bu kadar özellikli bi’ kartı sadece 12.99$ satın alabilirsiniz.

Gelin bu kadar konuştuktan sonra Energia adlı derleyicimizi ve kartı tanımamız adına ufak bi’ led yakıp söndür uygulaması yazalım.

 

const int buttonPin = PUSH2; // push2 kartımız üzerindeki 2.nolu butona karşılık gelmekte
//normalde bunu energia referans sayfasına bakarsanız PF_4 olarak tanımlamamız gerekiyordu
//energia da böyle bi kolaylık sağlanmış

const int ledPin = GREEN_LED; //aynı kolaylık GREEN_LED içinde yapılmış

int buttonState = 0; // variable for reading the pushbutton status

 

void setup() { //bu bölümde hardwareimizin ayarlarını yapıyoruz şu pinler giriş şu pinler çıkış olsun gibi
pinMode(ledPin, OUTPUT); //ledpin diye atadığımız GREEN_LED output olarak ayarlıyoruz

pinMode(buttonPin, INPUT_PULLUP); // burdada buttonpin diye atadığımız PUSH2 pinini button görevi gören input olarak tanımlıyoruz
}

 

Yazının devamını oku »

Ders Notları (Sakarya Üniversitesi)

Posted on Updated on

Sakara Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü öğrencileri tarafından tutulan ders notları…

indirmek için alltaki linki tıklayınız

Yazının devamını oku »